EKOLOJİ BİLİNCİNİN TOPLUMA KAZANDIRILMASI

Son iki yüzyıllık süreci gözden geçirdiğimiz zaman, sanayileşmenin günümüz teknolojik ve toplumsal normlarına hazırlamış olduğu temele duyduğumuz büyük minnetimizin, en başından beri hiçbir zaman göz ardı edilmemiş olması gereken ve gün geçtikçe etkileri daha da hissedilebilir hale gelen çevresel sorunların göz ardı edilmesi için bir mazeret olarak kullanıldığını gözlemleyebiliriz. Varoluşumuzdan gelen bir özelliğimiz olan sonsuz merakımızın her türlü alanda çok hızlı gelişmemize ve medeniyetimizi zenginleştirmemize sağladığı katkıyı kabul etmemiz gerektiğini düşünmekle birlikte, gelecek nesillerimizin üzerinde yürüyeceği bu gezegenin doğal işleyişini kötü yönde etkileyen veya etkilemiş olan birçok faktörün ortaya çıkmasından sorumlu olduğumuzu kabul etmemiz ve bununla alakalı konuşmamız gerektiğini düşünüyorum.

Çevreyi koruma bilinci, yüzeysel bir anlatımla sosyal hayatın karmaşası arasında kaybolmuş biz sıradan insanlara işlenemez, bu uzun bir sürece yayılması gereken bir farkındalık oluşturma çalışması olmalıdır. Yetişmekte olan nesillere düşünmeyi öğretirken çevrecilik bilinci yavaş yavaş yedirilmelidir. Burada ise devreye biz giriyoruz, bizden sonra gelecek olan, inşa ettiğimiz medeniyetimizi bırakacağımız nesle bunu aktarmalıyız. Aksi takdirde temelini özenle oluşturduğumuz medeniyetimiz, yok olmaya mahkum kalacaktır.