Tüketici olarak ve çevre vatandaşı olarak BEN!
- bandirmaekolojikya
- 28 Eyl 2022
- 2 dakikada okunur
Bulunduğumuz her türlü ortamda canlı ve cansız birçok varlıkla ilişki içine giriyoruz, bu ortam gerek bir arkadaşımızın evi gerekse de bir kafe olsun ve hayatın her alanında olduğu gibi bu alanda da verdiğimiz kadarını alıyoruz. Günlük yaşantımızda hiç üstünde durmadan yaptığımız bazı hareketlerimiz önce kendi çevremiz olmak üzere gezegenimizi iyi ya da kötü yönden etkilemekte. İşte tam da bu noktada aklıma bu düşünmeden yaptığımız hareketler üstüne belki de düşünmemiz gerektiği geliyor.
Evet, bazen ben de herkes gibi ‘Benim tek başıma çaba harcamam neyi değiştirebilir ki?’’ sorusu geliyor fakat bu sorunun aklıma gelmesi ve cevap bulması bir oluyor. Çünkü benim günlük hayatımda yaptığım çevre dostu küçük bir değişiklik dahi çevremdeki insanlardan biri tarafından bile fark edilip onları da etkilese bir zincirin ilk halkasını oluşturmuş olacağım. İşte tam da bu yüzden her birimizin yaptığı her davranış aslında bizim gözlemlediğimizden çok daha büyük etkilere sahip ve belki de bu durumun en yapıcı etkilerini de çevre duyarlılığını artırma konusunda görürüz. Bunu yapmaya önce kendi evimizden başlamak da en mantıklı seçenektir. Çünkü şu anda içinde bulunduğumuz iklim krizine olan bakış açımızı ve eylemlerimizi de geçmişte içinde bulunduğumuz ev ve aile ortamı şekillendirmiştir.
Örneğin hepimiz çocukken anne ve babamızla alışverişe gitmeyi hatırlarız. Bu alışverişlerin işleyiş şekli bizim şu anki alışveriş alışkanlıklarımızı oluşturmada büyük yer tutmuştur. Şu an büyük bir çoğunluğumuz internet üzerinden alışverişi tercih ediyor. Bu alışveriş çeşidi çevreye olan etkisi yönünden bakıldığında geleneksel mağaza gezme yönteminden daha zararlı gibi duruyor. Çünkü internetten satın alınan ürünlerin bize ulaşması için öncelikle koli ve plastik kaplamalar kullanılıyor ve kargo firmalarının arabaları da benzin yakıyor. Geleneksel alışverişte ise bu durum yalnızca bizim alışveriş için kullandığımız araç ile sınırlı kalıyor ki bundan da yürüyerek kaçınmak mümkün. Ayrıca ben dâhil çoğumuzun ihmal ettiği etiket okuyarak aldığımız giysilerin üretim yerlerine göre satın alma alışkanlığı da gezegenimizdeki sosyal ve ekonomik bazı adaletsizlikleri giderme yolunda büyük farklar yaratabilir. Tabii ki ikinci el eşyalar da birçok açıdan kurtarıcıdır. Bu ve benzeri bir sürü küçük alışkanlıklar aslında büyük bir hareketin büyük bir kısmını oluşturuyor. Artık klişeleşmiş ‘’göle atılan taş ve oluşturduğu halkalar’’ metaforu bu konu için kullanılabilecek en iyi anlatım şekillerinden biridir belki de. Çünkü gerçekten de yapmamız gereken şeyler bir göle taş atmak kadar basit ve en az o taş kadar etki yaratacaklardır.
Şu anda çok uzak görünen mükemmel çevre hayali aslında çok da ulaşılmaz değil fakat herkesin elini taşın altına koyması çok gerekli. Hepimiz sorumluyuz ve hiçbirimizin bahanesi yok. Henüz geç kalmış değiliz fakat biraz daha yerimizde sayarsak artık dönülmesi zor zararlar vermeye başlayacağız. İşte bu yüzden tam bir adanmışlık ve biraz da özveriye ihtiyacımız var. Hala başarabiliriz!
Yorumlar